Türkiye

Ege Adaları'nı kaybettiren Averof zırhlısının hikayesi

Ege Adaları'nın ve Selanik'in Türk hakimiyetinden çıkmasına sebep olan ve bugün Ege'nin kenarına geldiğimizde iç çekerek bunlar neden bizim değil dediğimiz koşullara sebep olan Averof zırhlısı.

21 Nisan 2020 Saat: 21:56
YORUM YAPTavsiye EtYazdır

Bu haber 12.204 kez okunmuştur

Ege Adalarını kaybettiren Averof zırhlısının hikayesi
Ege Adaları'nı kaybettiren Averof zırhlısının hikayesi

Ege Denizinde yaşadığımız çoğu krizin sebebi zamanında Ege Adalarının tamamına yakınının elimizden çıkması idi. İşte bu adaların ve Selanik'in Türklerin elinden çıkmasına sebep olan Yunan zırhlısı Averof'un hikâyesini anlatacağız.

Halen daha tartışmaya devam ettiğimiz Lozan anlaşması ve Ege adalarının silahsızlaştırılması konusunu açıklığa kavuşturmak için 1900'lü yıllara gitmemiz gerekir. Balkan Harbi patlak verdiğinde Osmanlı'nın elinde fazla bir donanma gücü yoktu. Eldeki donanma gücü ise teknolojik açıdan yetersiz durumdaydı. Yunanlılar ile girilen deniz savaşlarında bu durumun neticelerine katlanmak zorunda kalmıştık. 

ADALAR ELDEN ÇIKMIŞ

Selanik ve Ege Adaları bu deniz muharebeleri sonucu elden çıkmıştır. 12 ada hariç. 12 ada İtalya denetiminde idi. Selanik denizden bombalanmış, Osmanlı donanması cevap verememişti. Kent doğru düzgün mukavemet gösterilmeden Yunanlılara teslim edilmişti. 

HİKAYE İTALYA'DA BAŞLIYOR

Şimdi bu deniz savaşlarında en büyük rolü oynayan Averof zırhlısının hikayesine başlayalım. Ege'nin kaderini dolaylı yoldan İtalya belirlemişti. İtalyan donanması Livorno'da ki Frateli Orlando Kardeşler tezgahlarına 3 savaş gemisi siparişi verdi.

İki tane gemi inşa edildikten sonra üçüncüye sıra geldiğinde İtalyan hükümeti üçüncü gemiden vazgeçti. Piza ve San Giorgio adlı gemiler İtalyan donanmasına katılmıştı. Diğer gemi ise satışa çıkarılmıştı. Osmanlı bu son gemiyi almak için pazarlığa başlamıştı. Mali durumu iyi olmayan Osmanlı Devleti pazarlıkları bir türlü olumlu sonuca ulaştıramıyordu. Osmanlı iç politikası pazarlığın olumlu sonuçlanmamasında en belirgin rolü oynuyordu.

Osmanlı Devleti iki önemli kalem olan Bahriye ve Demiryolu arasında arasında seçim yapamıyordu. Aynı dönemde Yunanistan'da ki siyasi istikrarsızlık kısmi olarak sona ermişti. Osmanlı ile pazarlıktan netice elde edemeyen İtalyan şirketi şansını bu kez Yunanlılarla denedi.

OSMANLI VATANDAŞI BİR RUM HEDİYE ETTİ

Yunanlılar bu gemiyi çok istiyordu. Ancak Yunan hükümetine de bu geminin fiyatı fazla gelmişti. Balkanların kaynadığı ve Yunan donanmasının güçsüz düştüğü bir dönemde Yunan Hükümetinin imdadına Mısır doğumlu Osmanlı Vatandaşı bir Rum olan George Averof'un vakfiyesi yetişti. 

George Averof'un yaptığı bağışa iki tane koşul getirmişti. Bağışın koşulları, bu geminin Bahriye'de eğitim için kullanılması ve gemiye Averof isminin verilmesi idi. Tabiki Yunan hükümeti eğitim için kullanma koşuluna uymadı. Ama gemiye Averof ismini verdiler. 

OSMANLI TARİHİ FIRSATI KAÇIRDI

Osmanlı Devleti tarihi bir fırsatı tepti ve yanlış bir hamlenin sonuçlarını bugün dahi hissetmemize sebebiyet verdi. İşin garip kısmı Osmanlı Devleti'nin büyük toprak kaybına sebebiyet veren gemiyi Yunanlılara bir Osmanlı vatandaşının vakfetmesi olmuştur.

İNGİLİZLER TÜRK GEMİLERİNE EL KOYDU

Bu gemiyi Yunanlılara kaptıran Osmanlı Devleti İngiltere'ye iki tane savaş gemisi siparişi vermişti. Paraları dahil ödenen bu iki geminin isimleri de hazırdı. Ancak Birinci Dünya Savaşı'nın çıkması sonrası İngiltere bu savaş gemilerini Osmanlı'ya teslim etmemiştir.

EGE'Yİ TÜRK GEMİLERİNE KAPATTI

Yunanlılar Averof zırhlısı sayesinde Osmanlı donanmasının Çanakkale'den Ege'ye çıkmasını engellemiştir. Yunan kuşatması altında olan Selanik ve Ege Adaları bu sayede elden çıkmıştır. İzmir ve Beyrut'tan Selanik'in savunulması için gönderilecek askerler de Averof zırhlısı yüzünden Selanik'e ulaşamamıştır. Balkan harbi sonrası 12 ada hariç Ege Adaları Yunanlıların eline geçmiş ve Yunan toprakları denizden Anadolu kıyılarına dayanmıştır. 

TÜRKLER BALKANLARDAN ATILMAYA BAŞLANDI

Osmanlı içerisinde ki her etnik grup kendi milliyetçiliğini yapmış. Hatta bu uğurda Osmanlı ile savaşıp çok fazla da toprak kazanmıştır. Geçmişin reayaları artık Türklere dişlerini göstermeye başlamıştı. Türkler Balkanlar'dan sökülüp atılmaya başlamıştı. 

TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ DOĞDU

Bu savaş İttihatçılar üzerinden büyük bir tesir bırakmıştı. Artık Türkler de Türk Milliyetçiliği fikriyatının benimsenmesi gerektiğini haykırmaya başladı. Aslında haykırmak zorunda kaldı. Çünkü Türkler bir başına kalmıştı

İŞGALİN BAŞLAMASINA SEBEP OLDU

Averof zırhlısı sayesinde işgal edilen Ege Adaları sayesinde dünya harbinden sonra Anadolu'yu işgale koyuldular. Anadolu'nun birçok yerindeki Rum çeteleri de Yunanlılara yardım ediyordu. Bağrından çıkardığı sayısız kahramanla ünlü Türk milleti yine kahramanı çıkarmıştı. Yunan işgali deki Selanik'te doğan sarışın bir kurt olan Mustafa Kemal Atatürk Yunan işgaline direnecekti. 

DENİZE DÖKÜLDÜLER

Bu sırada Averof zırhlısı İstanbul'a denirlemişti. Bazen Karadeniz'e açılıp Milli Mücadeleye sekte vurmaya çalışıyor. Rum çetelere destek oluyordu. Atatürk ve silah arkadaşları Yunanlıları işgal etmeye çalıştığı Anadolu'dan çıkarttı. İzmir'den Ege'nin serin sularına gönderdi. İşgalde başarılı olamayan Yunan askerlerini ve işgale destek olan Rumların bir kesimini yine Avelof zırhlısı Yunanistan'a taşıdı. 

SAVAŞ GEMİSİ OLSA ADALAR ALINABİLİRDİ

Eğer Osmanlı Devletinden kalan düzgün bir donanma olsa idi denize dökülen Yunanın ardından Ege Adaları da alınabilirdi. Ancak denize açılacak kapasitede savaş gemimiz olmadığı için Ege Adaları Yunanlılara kalacaktı.

Ege Adaları geri alınamasa da Lozan anlaşmasına bu adaların silahsızlaştırılması maddeleri eklendi. Ancak bugün Yunanlılar, Ege adalarını silah deposuna dönüştürmüş durumda. Bu da Ege Adaları üzerinde tekrar bir mücadele dönemi olasılığını gündeme getiriyor. 

KAPTAN'I CUMHURBAŞKANI OLDU

Bu geminin önemini anlatmak için birkaç örnek daha verelim. Geminin kaptanlığını yapan Pavlos Kundiriotis 'Helen Nelson' lakabını aldı. Zaman içerisinde donanma bakanı, Kral Naibi ve 1924 yılında Yunanistan Cumhuriyeti'nin Başkanı oldu. 

GEMİNİN ÖZELLİKLERİ

Avelof zırhlısının nasıl Osmanlı Donanmasına karşı bu kadar üstün olduğunu da anlatalım. Osmanlı zırhlılarının en yenisi 16 deniz mili hıza çıkarken Avelof 22 mil hız yapabilmektedir. Osmanlı zırhlılarının tamamı 3 dakikada bir mermi atarken Avelof dakikada 3 mermi atabiliyordu.

OSMANLI VURDU ANCAK BATIRAMADI

Buna rağmen Osmanlı Donanması Avelof zırhlısını vurmuş ve yan yatırmayı başarmıştı. Ancak Osmanlı donanmasındaki anlaşmazlıklar sonrası Avelof'u batırma fırsatını geri tepilmiş. Tarihi talihsizlikler silsilesi bu olsa gerek.

Kaynakça: Bu yazımız www.academia.edu adresindeki Zafer Toprak'ın "Osmanlı Donanması, Averof zırhlısı ve Ulusal kimlik" yazısından faydalanılmıştır. 

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Etnikce Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız