Suriye Türkmenleri

15 Eylül 2019 Saat: 19:13
Suriye Türkmenleri
Suriye'nin en güneyinden başlayıp birçok noktasında dağınık halde yaşayan Suriye Türkmenleri hakkında bilinmeyenleri yazdık.

Türkler Anadolu'nun Oğuz Türkleri, yani Türkmenler Anadolu'nun gerçek hakimi olmadan önce bugün ki Suriye topraklarına geliyorlar. Bugün Suriye'li mültecilerden dolayı haberdar olduğumuz Suriye Türkmenleri'nin tarihi ta o zamandan başlıyor. 

Türkmenler, son zamanlarda Suriye’de başlayan değişim sürecinde yine yok sayıldılar. Ne dünya kamuoyu, ne de Türkiye kamuoyu hatırladı Suriye’de Türkmen varlığını. Halbuki Türkmenler yüzyıllardır o coğrafyanın bir parçasıydı. 

Hâlbuki Suriye’de Türk varlığı X. ve XI. yüzyıllarda Orta Asya’dan başlayan Oğuz göçleri ile başlamıştı. Bu gerçek herkes tarafından açık bir şekilde bilinir. Ancak bizim medyamız Araplara ve bölücülere yer verdi. Türkmen'in adı geçmedi hiç.

Suriye’ye yerleşen Oğuz boyları, iki koldan ilerlemiştir. Birinci kol; Halep, Hama, Humus ve Şam yöresine yerleşmiştir. Diğer kol ise Lazkiye istikametinde ilerlemiştir. Tolunoğulları ile başlayan Türklerin yerleşimi, XI. yüzyılda Selçukluların bölgeye gelmesi ile devam etmiştir. 

Türk etkinliği, Selçukluların bölgeye gelişiyle artmıştır. Bu dönemde yerleşim yoğunluğu Halep, Lazkiye ve Asi ırmağı vadisi boyunca Hama, Humus ve Şam bölgesinde olmuştur. Suriye, 1260’tan itibaren Türklerin (Memluk Devleti) hâkimiyeti altına girmiştir. 

İdaresi ve askeri gücü Türklerden oluşan bu devlet, Suriye’ye yaklaşık 250 sene hâkim olmuştur. Yavuz Sultan Selim, 1516 yılında Mercidabık’ta Memlukluları yenerek bugünkü Suriye topraklarını Osmanlılara bağlamıştır. 

1516’dan sonra yönetimi Osmanlı Devleti’ne geçen bölge, 1918 yılına kadar kesintisiz olarak 402 yıl boyunca Türklerin hâkimiyeti altında kalmıştır. Bu dönemde Suriye’de Türkmen yerleşimi artarak devam etmiş ve bölgede önemli bir Türk nüfusu oluşmuştur.

Türkiye’nin Suriye’ye olan ilgisi, Kurtuluş Savaşı sırasında da devam etmiştir. Osmanlı’nın çekilmesi ile Suriye Türkmenleri milli mücadeleye başlamıştır. Bu dönemde Fransa işgaline karşı oluşturulan Türkmen çeteleri, büyük direniş sergiledi. Halep’te Nüveyran Oğuz ve Lazkiye’de Suhta Ağa komutasında iki Türkmen çetesi oluşturulmuştur. Bu gruplar ve liderler, Gazi Mustafa Kemal’in takdirini kazanmıştı.

Daha sonraki dönemde Türkiye ile Fransa arasında Ankara Anlaşması imzalanmıştır. Ankara Anlaşmasının 7. Maddesi; “Suriye’deki Türkmenlerin resmi dillerinin Türkçe olması ve tüm kültürel sosyal haklarının korunmasını” içermektedir. Ancak bu maddeler uygulanmıyor.

1970'li yıllarda başlayan süreç içerisinde 30 yıl boyunca Hafız Esad ülkeyi yönetti. Hafız Esad koyu bir Arap Milliyetçisi idi. Asimilasyon politikaları izledi. Türkmenler ise örgütlü olamadıkları için bu politikadan fazlaca etkilendi.

Türkmenlerin örgütlü olamamasının haricinde birbirinden çok kopuk yaşıyorlardı. Bir kısmı İsrail sınırındaki Golan Tepeleri bölgesinde yaşarken, bir kısmı Hatay'ın hemen altındaki Türkmen dağı bölgesinde yaşıyordu. 

O dönemde iletişim ağı gelişmediği için Türkmenler aralarında etkileşimde bulunamıyor ve merkezi yönetim tarafından asimile edilmeleri kolaylaşıyordu. Bugün Türkmenlerin neredeyse yarısı Türkçe bilmez.

Türkiye'ye yakın köyler ve Humus'un köylerinde ise Türkçe daha düzgün şekilde konuşulur. Sebebi ise bölgelerinin tamamen Türkmenlerden oluşmasıdır.Bugün Suriye Türkmenleri denilince akla Türkmendağı ve Halep gelir. Ancak vilayet olarak Türkmenlerin çoğunlukta olduğu tek yer Humus'tur. İç karışıklıktan sonra çoğu Lübnan'a mülteci olarak gitmek zorunda kalmıştır. 

Bugün Suriye'de ki olaylardan ötürü ne kadar Türkmen o topraklarda kaldı bilinmiyor. Ama olaylardan önce en kalabalık olarak Halep'te, sonra, Humus, Hama, Şam, Lazkiye ve Rakka vilayetlerinde yaşıyordu. Suriye iç savaşından sonra Türkmenlerin büyük bir kısmı Türkiye'ye mülteci olarak gelmek zorunda kaldı. Bu Türkmen gruplarından bazıları Türkiye'nin desteklediği ÖSO ile birlikte hareket etmektedir.

Türkiye'nin terör gruplarına karşı gerçekleştirdiği Fırat Kalkanı ve Zeytindalı harekatlarına Türkmen Gruplarının hepsi destek vermiş ve Türk askeriyle birlikte savaşmıştır.Suriyeli Türkmenlerin haklarını savunmak için ise Türkiye'de Suriye Türkmen Meclisi kuruldu. 

Son olaylardan sonra Suriye Türkmen Meclisi merkezini Suriye'ye taşıma kararı aldı. Türkiye'de ki Arap mültecilerin yaptıkları Suriye'li oldukları için Türkmenlere de yönelmişti. Türkmenler bu sebepten ötürü böyle bir karar aldı. Suriye'nin geleceğinin bilinmediği bir dönemde Türkmenler kendi varlıklarını korumaya çalışmaktadır. Bizler de Türkmen soydaşlarımızın iyi bir gelecek elde edebilmesi için devlet ve millet olarak yanlarında olmalıyız.

En azından bir terör koridoru kurulmaya çalışılırken YPG terör örgütü tarafından topraklarından kovulan Türkmenleri kendi topraklarına götürerek hem kendi güvenliğimizi sağlamalı hem de Türkmenlerin Suriyeli diye dışlanmasını önlemiş oluruz. 

Suriye Türkmenlerinin bugün ki nüfusu tam olarak bilinmemektedir. Ancak tahmini olarak 3 Milyon ile 4 Milyon arası bir nüfusunun olduğu tahmin ediliyor. Yani Araplardan sonra ki en kalabalık topluluk Türkmenler oluyor. 

YORUMLAR

Lütfen Resimdeki kodu yazınız