Türk Devleti'nin kurtuluşu iskân politikasında mı?

24 Aralık 2020 Saat: 21:16
Türk Devleti'nin kurtuluşu iskân politikasında mı?
Türkiye'nin Doğusu ve Güneydoğu'sunda Türk kimliği son yıllarda oldukça zayıfladı ve bazı bölgelerde zayıflamaya devam ediyor. Peki bu durumun bir geri dönüşü var mı?

Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde Türk nüfusu son yıllarda oldukça azalmaya başladı. Türk nüfusu azalınca tabiki Türk Ulus devlet yapısı zayıfladı. 

Devletlerin ömrü insan hayatından çok çok uzun olsa da bir nevi insana da benzer. Nasıl insan hasta olduğunda ağrı sızı bir yerden bütün vücuda yayılırsa devletin bir yerindeki sorun bütün bir yapıyı olumsuz etkiliyor. 

KÜRT SİYASİ HAREKETİ DIŞARIDAN DESTEK BULUYOR

Kürt siyasi hareketi ne yaparsa yapsın Batı Dünyasının desteğini her zaman arkasına alıyor. Türk devleti birçok noktada istediği gibi hareket edemiyor. Kürt meselesini ülkenin yumuşak karnı olarak görüp, daima oradan vurmaya çalışıyorlar. Çözüm sürecinde de böyle oldu. 

ÜLKE KURULURKEN FARKINA VARILDI

Cumhuriyet kurulduğunda Ermenilerin Doğu ve Güneydoğu'da ki Türk nüfusunu katletmesi ile bu bölgelerde Türk nüfusu oldukça azaldı. Ermeniler gidince ve yerlerine de Ermenistan tarafından Bruki, Redkan gibi Kürt aşiretlerinin yerleşmesi Doğu'da Kürt nüfusu lehine büyük bir handikap oluşturdu. Bunu gören devletimiz bir kısım Türk nüfusunu Doğu ve Güneydoğuya yerleştirdi. 

Ağrı İsyanları, Koçgiri Ayaklanması, Şeyh Sait Ayaklanması gibi ayaklanmalar da bölgede bir kopma olabileceği korkusunu da yarattı. Bölgedeki Yerli Türkmen, Terekeme nüfusunun yanına ilerleyen yıllarda bölgeye çok sayıda Ahıska Türkü yerleşimi, Balkan Göçmeni Yerleşimleri ve Karadenizden getirilen nüfus yerleştirildi. 

Bölgede bunun yanında oldukça fazla Çerkes, Avar, Oset yerleşimi de mevcuttu. Ayrıca yine bölgede oldukça fazla Arap yerleşimi de vardı. 

Terör olaylarından önceki dönemde bölgedeki Türk nüfusa değinelim. Mesela Iğdır kesinlikle Merkez ilçe dahil bütün ilçelerde Türk nüfusu çoğunluktu. Hem il ve ilçe merkezlerinde Türk nüfusu çoğunluktu. Hem de köy ve kasaba sayısı açısından Türk yerleşimleri Kürt yerleşimlerimden fazlaydı. Bugün bütün ilçelerde durum değişti ve Kürtler çoğunluk oldu. 

Ağrı'da il merkezi, Tutak, Taşlıcay ve Eleşkirt ilçeleri Türk nüfusu bakımından oldukça yoğundu. Buralarda Türk nüfusu Kürt nüfusundan daha fazla olmasa da il ve ilçe merkezleri Türk nüfusun çoğunluk olduğu yerlerdi. Bugün Tutak ilçesi hariç durum değişmiş. Bunun yanında birçok Türk köyü artık Kürt köyü olmuş durumda. Sadece Türklerin yaşadığı köy sayısı bir elin parmaklarını geçmez olmuş. Hâlbuki eskiden düzinelerce köy ve kasabada sadece Türkler yaşıyordu. Ahıska Türkleri, Terekemeler, Azerbaycan Türkleri artık etkin bir nüfus değil. Birçoğu topraklarını satıp Ağrı'yı terk etmek zorunda kaldı. 

MUŞ'TA ÇOK ŞEY DEĞİŞTİ 

Muş'ta merkezde nerdeyse tamamen Türkler yaşarken il merkezinde de Kürt nüfusu Türk nüfusunu yakaladı. Merkezin etrafındaki köy ve kasabalarda Terekemeler, Çerkesler, Avarlar, Araplar, Karadeniz Göçmenleri yaşıyordu. Merkezde Türk nüfusun oldukça yoğun olma sebebi merkezin yanındaki bu yerleşimlerin Türk olması idi. Malazgirt ilçe merkezi de aynı şekilde. Ahıska Türkleri, Erzurum Göçmeni Türkler, Karadeniz Göçmenleri, Terekemeler, Türkmen aileler doluydu. Mutlak çoğunluk olan Türk nüfusu idi. Köylerde de Türk köyü olan köyler vardı. Çerkes ve Oset köyleri de vardı. Artık hiçbirinde çoğunluk değil Türkler. Hem de Türkü tarihi açısından en önemli yerleşimlerden birinde. 

Bulanık ilçesinde bugün birkaç köyde Türk nüfusu hala çoğunluk. Ama 2000 li yıllara kadar bile bugün ki büyük belde belediyelerinin neredeyse hepsi ya Terekeme, ya Çerkes ya da Gümüşhane Göçmeni Türk nüfusu idi. Yine çok sayıda Terekeme ve Oset köyü de vardı. Şimdi ise ilçe  nüfusunun %10'u ancak Türk olarak kalmıştır. 

Van'da Erciş, Edremit, Van merkez gibi yerlerde de Türk nüfusu dışarıya fazla gitmese de etraftaki köylerden ve Hakkari ve Cizre'den Van merkeze, Ağrı ve Muş'un Kürt köylerinden Erciş merkeze göç oldu. Buralarda etnik yapı değişti. 

Bitlis'e bağlı Ahlat ve Adilcevaz ilçeleri tamamen Türkmen yerleşimi idi. Merkezlerinin etrafındaki köyler Türkmendi. Uzak köylerinde 7 civarı Çerkes ve Oset köyleri vardı. Ancak onların da birçoğu artık Türkmen köyü veya Çerkes köyü değil artık. 

Bütün illeri böyle tek tek yazmanın bir manası yok. Bu durum neden böyle oldu diye yıllarca düşünmeye gerek yok. En azından bu bölgedeki Türk köylerine yine Türk nüfusu yerleştirilme durumu düşünülemez mi? 

Nasıl geçen yıllarda Ahlat'a Ahıska Türkleri yerleştirildiyse, bunun daha fazlasınıAhlat başta olmak üzere , Erciş, Muş, Van, Iğdır, Hınıs, Çermik, Adilcevaz, Ahlat, Tutak, Taşlıçay, Bulanık, Edremit, Van Merkez gibi yerlere yerleştirebilir. 

Özbekistan'da halen daha oldukça fazla Ahıska Türkü var. Bunlar ülkemize getirilebilir. Yine Lübnan'da asimile olma aşamasına gelmiş Türkmen yerleşimleri var. Bunlar da getirilebilir. Ülkemizde oldukça fazla Afganistan Göçmeni Özbek ve Türkmen nüfusu var. Bunları şehirlerimizde kötü koşullarda yaşamak yerine Doğudaki eski Türk köylerine yerleştirilebilirler. 

Van'da yaşayan Küresünniler'in yanına da İran'dan yine Küresünni nüfusu getirilebilir. 

Burada bize Türkçülük yapılıyorsun diyenler olacaktır. Türk Devleti'nin ve milletinin bekası için olması gereken şeyleri söylüyorum. Bunlar Türkçülük ise Türkçülük yapmış olalım. Ayrıca Kürt köylerine bu nüfusu yerleştirelim demiyorum. Bu insanlar yine Türk köylerine yerleştirilecek. 

ÇÖZÜM İSKANDA OLABİLİR 

Cumhuriyetin kuruluşunda uygulanan İskan politikası yeniden düşünülebilir mi? Belki de düşünülüyordur. Ama böyle bir uygulamadan sonra bölgenin terör olaylarından uzak tutulması da gerekir. İnsanlar can güvenliği olmayan yerde yaşamak istemez. Buna da çözüm bulunarak iskan politikasına geçilmesi elzem bir hal almaktadır. 

YORUMLAR

Lütfen Resimdeki kodu yazınız
Adil12.08.2023 20:49

Bir Ahıskalı Türk olarak yazılarınızı takip ediyorum çok güzel teşekkürler emekleriniz için.